بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَظَنَّ أَنَّهُ ٱلۡفِرَاقُ ٢٨

Ve ayrılık vaktinin geldiğini anlar.

– İbni Kesir

وَٱلۡتَفَّتِ ٱلسَّاقُ بِٱلسَّاقِ ٢٩

Bacak da bacağa dolaşır.

– İbni Kesir

إِلَىٰ رَبِّكَ يَوۡمَئِذٍ ٱلۡمَسَاقُ ٣٠

O gün; sevk, yalnız Rabbınadır.

– İbni Kesir

فَلَا صَدَّقَ وَلَا صَلَّىٰ ٣١

Tasdik etmemişti, namaz da kılmamıştı.

– İbni Kesir

وَلَٰكِن كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ ٣٢

Fakat yalanlamış, yüz çevirmişti.

– İbni Kesir

ثُمَّ ذَهَبَ إِلَىٰٓ أَهۡلِهِۦ يَتَمَطَّىٰٓ ٣٣

Sonra da salına salına kendinden yana olanlara gitmişti.

– İbni Kesir

أَوۡلَىٰ لَكَ فَأَوۡلَىٰ ٣٤

Yazıklar olsun sana, yazıklar.

– İbni Kesir

ثُمَّ أَوۡلَىٰ لَكَ فَأَوۡلَىٰٓ ٣٥

Yine yazıklar olsun sana, yazıklar.

– İbni Kesir

أَيَحۡسَبُ ٱلۡإِنسَٰنُ أَن يُتۡرَكَ سُدًى ٣٦

İnsan kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır?

– İbni Kesir

أَلَمۡ يَكُ نُطۡفَةٗ مِّن مَّنِيّٖ يُمۡنَىٰ ٣٧

O, akıtılan bir meni damlası değil miydi?

– İbni Kesir

ثُمَّ كَانَ عَلَقَةٗ فَخَلَقَ فَسَوَّىٰ ٣٨

Sonra kan pıhtısı olmuş; sonra, onu insan biçimine koyup yaratmış ve düzeltmiştir.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu